Son Dakika!

biz bi' ara üşenmeyip harekete geçebilirsek bir şeyler bir şeyler yapacaz bloga. kaming suun.

21 Mayıs 2010 Cuma

Tanıdık sesler var kulağımda

Efennim sizlere burdan bu güne kadar gizlediğim bir sevinç kaynağımı anlatacağım (noluyo lan?) şimdi hemen dangadanak hiç bi açıklama yapmadan vikipedya yok sözlük gogıl karıştırmadan anlatıyorum.
ben bir yerinde tanıdık bir tını barındıran her şeyi pek bi seviyorum. hemen bir örnek ile anlamanıza yardımcı olayım. yabancı bi filmde geçen diyalog "malları türkiyedeki bi alıcından temin edeceğiz ordan da almanyaya giriş yaparız"



ve ya bir tasarım maddesinin üzerinde türkey yazısı. ama şu 2000 yılında herşeyin üzerinde bulunan türkey logosu değil. zaten türkiye o logoyu kaldıramadı efennim zamanın ötesinde bi tasarım olduğundan ve 2000 yılına girip de herşeyleri çok acayip teknolojik ototmatik ve metalik gri yapmalıyız, aliminyum folyo ile kaplamalıyız diyen zihniyet yüzündendir bu. adam 2000 yılına girmiş daha uçan araba yok yemek hapı yok ne yapacak tabi saplayacak herşeyi aliminyum folyoylan. neyse konumuz dağıldı ben geri toplayayım efennim.

Tasarımların üzerinde de görünce seviniyorum ben ama bunu garip milliyetcilik duyguları kabarıyor kel fatmanın diye yorumlamayın aynı "türkey" -bknz: üst paragraf- logosu yerinde "dio" gurubunun logosu olsa da aynı derecede (efendim? derece mi? -yok selsiyus)sevineceğim.



Genel olarak bakarsan hacı millet olarak bi seviniyoruz biz ya yabancı bir olayda mesela filmde bir sahnede "sizi arkadaşım melahat ile tanıştırayım" ve ya dünyaca ünlü bi fotoğrafcının fotoğrafında "laz bakkal" yazısı görünce hatta film kompil türkiyede geçince acayip sevinip gidiyoruz. çeki çen zamanında türkiyede film çekmişti hatırlarsanız



ama kötü şeyler anlatılınca da bi alınganız ki sormayın.(cümleye gel)
hatırlarsaniz geceyarısı expresi korkumuz vardır bide bizim toplumsal hafızamızda. "ama biz öyle pis pis değiliz ki uyuşturucu satmıyıoruz öyle biz birinin cebine koyup geçirttirmiyoruz sınırdan falan abee" deyu açıklamalar eşliğinde ki bi sanat eseri (sonuç olarak sanat mı sanat abee) gücünü göstermesi sonucu tüm dinyaya bas bas bağırıp durduk ki halen düdük makamlar sanat eserine dan dun sözler söyleyerek suçluyor. be hacım sen ne yaptın allasen kaç yılında çekildi film sen kaç yılındasın ve daha bi halt yapmadan bas bas bağırıyosun ama biz öyle değiliz ki bizler mutluyuz kafamızda da fes yok diye diye gez ortalıkta.


Sonra cahit aral -zamanın sanayi ve ticaret bakanı- gidip bide üstüne çay içersin bakın radyasyonlu değil ki bunlar içtim bişicikler olmadı haha hatta hacılar radyasyonlu çay aganiginaganigiye iyi geliyor şşşşşş uyandırayım diye.. (gıı gene sinir yapmışlar bu şoparı - heee gıı geçeydi de bi siniri soluklanaydı şöyle



neysem efennim konu gene uçtu..ama sonuç olaraktan hemen bi bağ kuruyoruz bir yeri bize yakın olan bir şeyle. Herhalde bundan geliyor benimde sevgim ama daha bi kapsamlısı tabiki kendi zevklerime özel olması açısından. ne bileyim hani duman adlı güzide hacıların erkin korayın izinden gidiyoruz diye bi açıklaması da hoşuma gidiyor. ne bileyim böyle karışık duygular içerisindeyim sonuç olarak.