Son Dakika!

biz bi' ara üşenmeyip harekete geçebilirsek bir şeyler bir şeyler yapacaz bloga. kaming suun.

27 Ocak 2011 Perşembe

Efbiaydan Geliyoruz.

Efennim bundan çok uzak bi tarih değil şöyle bi 5 ya da 10 sene öncesinden -aslında uzak tarihmiş lan- kredi kartı ile ödeme yaparken kimlik kontrolü vardı hatırlarsınız. Bi çoğumuz da bu şapşal eylemi çokca gerçekleştirmiştir eminim. şimdi anlatacağım saçmalık içeren olayları da kesin çevrenizde yapmış olanlar vardır ya da bizzat siz yapmışsınızdır eminim, inkara gerek yok.

Zamanında yaptığınız ama zamanında havalıymış, komikmiş gibi duran eylemlere bir dönelim bakalım neler yapmışsınız.


ilk olayı daha çok arkadaşlarla gidilince süpermarketlere yapılan saçmalıkalrdandır, tek başınıza yapınca çünkü bi anlamı bi komikliği kalmıyordu. markete gidilir alışveriş yapılır arkadaşların bazıları para verir sen kompil hepsini kredi kartından geçireceksindir, kasaya yığılır alınan şeyler. kasadan bit bit bit bit bit ses gelir kasiyere şöyle bi bakılır "acaba benim aldıklarım hakkında bi düşüncesi olur mu" diye mesela ton balığı almak zamnında "bak ben yemek yapmaya o kadar vakit ayıramam ama sağlıklı da beslenirim balıktan almam gereken tüm vitamini alır normal yaşantıma da devam ederim hem zaten ton balıklı sandöveç yapacağım efennim. hahaha ne kadar modernim değil mi kalan tonbalığı da tonbalıklı salata edeceğim -90larda ton balıklı sandöveçin sadece dışarıda yenilen yemek türünden çıkması evlerde de yapılmaya başlanması- katılmak istermisiniz" diye bi bakış atılması sonucu kasiyerin size "ödemeyi yapacağın türü belirtsene lan bön bön bakacağına" dercesine bakar , siz kartı uzatırsınız, kasiyer kartı pos edevatına yandan okutur, ilk sefer kart okumaz bi daha yavaşaca svis geçirir, paralar gider, sizden bi kimlik rica eder. siz kimliği çıkartıp adama /kadına karşı cüzdanın transparan bölümünden el hareketi çekermişcesine bi hışımla efbiay diye bağırarak gösterirsiniz


Arkadaşlarınız bu hareketi yapacağınızı bildiğinden ve özellikle bunun için geldiklerinden markete başlarlar gülmeye kasiyer anlam veremez size "ne yapıyorsun la mal" şeklinde sırıtarak bakar sırıtmak zorundadır çünkü müşteri herzaman haklıdır ama aslında içinden geçenler "şimdi bi kürek olsa şu kasanın altında kafana bi geçirsem görürsün sen efbiayı" diye bakar. sen el hareketi çekmiş gibi tuttuğun cüzdandan kimlik kartını göstermeye çalışırsın. sırada bekleyen diğer müşterilerin akşam ya da gece amerikan polisiyesi izlemiş olanları hafifce bıyık altından sırıtır diğerleri oralı bile olmaz -nereliyse- kasiyer şöyle bi bakar sizin "efbiay" kartınıza pos makinası bankadan yanıt alır cırt diye kağıt kusar, imza atılır pos makinasının çıkardığı "evet ödeme yaptım" kağıdını imzalayıp poşete koyamadığın iki edevatı da poşete koyar ve eve yollanır yolda arkadaşlarınız tarafında çok çılgın edam yeeaaa şeklinde yüceltmelerle günün espiri kahramanı olurdunuz.

Diğer bi olay ise tek başına yaşayan öğrencilerde ya da bekar erkeklerde olan bi durumdu, kadınlar böyle bişi yapıyormuydu yapmayı düşünürlermiydi bilmem. sormadım kendilerine hiç.

Markete gidilir -gene- tek başına yaşayan stüdyo dairesi olan bekar ve çok deli dvd -90larda dvd film arşivi olmasının gelişmişlik ve uygarlık seviyesiyle paralel olması- arşivi olan hayatı sinema tadında yaşayan sitenin favori bekarıymış gibi kepekli ekmek, tonbalığı -benim ton balığıyla alıp veremediklerim var evet- diş macunu çünkü dişleri fırçalamak en önemli olaylardan biridir bekar yaşayan adam için bi kaç sabun dört beş çükelata da alınıp kasanın yolu tutulur. kasaya alınan edevatlar bir guru nişanıymış gibi koyulur, kasadan bit bit bit bit bit ses gelir kasiyere şöyle bi bakılır "evet ben bekar yaşarım ve modernim hahahaa" bakışıyla ve kasiyer sizden ödeme yapma biçiminizi belirtmenizi ister siz havalı bi şekilde cüzdandan kredi kartını çıkartırsınız verirsiniz

-kredi kartına yeni başlamış adamın matah bir iş yapıyormuşcasına gurulanışı- Kredi kartını pos yandan okutur kasiyer, kart okumaz bi daha yavaşaca svis geçirir, paralar gider, sizden bi kimlik rica eder, sizin kimlik fotoğrafınız havalı ise o an böyle bi hava atarcasına "bak dünyadaki en zor işlerden birini başarıyla yaptım kimlik fotoğrafım düzgün eciş bücüş değil, ne kadar hoş çıkmışım" diye gururla gösterirsiniz, kasiyer şöyle bi bakar sizin gururlandığınız kimlik kartına ve kıçında olmaz neden olsun, kadın / adam günde 587 den fazla kez böyle kimliğe bakıyor. eğer sen bi ihtimal düşündüysen kimlik kartındaki fotoğrafın kızı tavlayacak ve sana "oo maayy gaaad resme bak. Şimdiye kadar böylesini ne gördüm ne de duydum ne olur beni burdan kurtar seninle geleyim sana yemekler yapayım evlen benle" demesini saniyenin binde biri kadar -türk halıkın tek isteğinin sadece evlenmek olması da ayrı bi konudur. evlenince her şey bitiyor de mi hacı- beklemek o arada bişi demeyince kasiyer "artık kaçırdın bak hakkını gidiyorum ben havalı kimlik kartımla" bakışlarıyla imza atılır pos makinasının çıkardığı "evet ödeme yaptım" kağıdına. kendisini kaçıran kasiyere küskün surat ifadesiyle bi bakıp tavırlı bi sesle iyi günler der poşete koyamadığı iki edevatı da poşete koyar ve eve yollanır. -gerizekalı-

Araştırmalarım sonucu daha bunun gibi ibret dolu bi ton hikaye var efennim ben sizde bu çipli kredi kartının gelmesiyle ne kadar şapşal durumlardan kurtulduğunuzu göstermek adeta bi ayna görevi -bu cümleyi okudukdan sonra 56 kişi sayfayı cart diye kapadı-gördüm. ibret verici hikayelerle birlikte olmak dileği ile hoşçakalın.
(zamanın gerizekalı "hoş çakal" kelime espirisine bir başka yazımda değineceğim)